WILDARIUM'a HOŞ GELDİNİZ!

Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı egzotik canlı ve botanik alan tasarım mimarı olan wildarium'a hoş geldiniz. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

blue80s

Üye
  • İçerik sayısı

    56
  • Katılım Tarihi

  • Son ziyaret

  • Days Won

    2

İtibar Etkinliği

  1. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Dış Filtre Seçimi   
    Selamlar, 
    Dış filtre seçimi öncelikle akvaryum canlılarının bekaları ve akıbetlerinin iyiliği için çok çok önemlidir, bu etkenin ardından su kristalliği, görünüm, sessizlik, temizlik, hijyen,  koku oluşumunun engellenmesi ve yeterli/ uygun bakterinin oluşumu gibi konular açısından gerçekten olmazsa olmaz bir elemandır.
    Sump filtreler ise akvaryum tanklarının izin verdiği ölçüde sisteme entegre edilebilir, ya da bir dış filtre mantığı ile su çekip tanka geri pompalayabilir; ancak sump filtreler ısıtıcı ayarları ve lokasyonu, suya katılan kimyasal ve biyolojik dengeleyiciler, CO2 sistemleri entegrasyonu gibi konularda çok daha profesyonel ve kullanışlıdır ayrıca dekoratiflik açısından artı puanları çok daha fazladır.
    Daha önce sahip olduğum 10 bireylik bir natterrari serrasalmus (kırmızı karınlı piranha) sürüm için üç adet dış filtre kullanıyor idim, tank boyutları yaklaşık 100cm x 50cm x60cm(h) idi, tank içinde bazı anubias - amazon gibi bitkiler mevcut idi, üç adet dış filtre kullanmamın sebebi kırmızı karınlı piranhaların suyu gerçekten mahvedecek derece pisletme huyları, canlı yem (gerçek canlı yem misal Oscar, alabalık vb) ile beslenmeleri ve parçalayarak yeme alışkanlıkları, beslenme şekillerinden ötürü dışkılamanın oldukça yağlı ve nitrat seviyesini aşırı yükselten, berraklığı yok eden bir canlı türü olması ve sayıca kalabalık olmalarıdır. 
    Bu tankımda kullandığım filtreler reklam olarak algılanmamasını temenni ederek eheim, tetra ve atman idi. eheim 800lt, tetra 600lt, atman 1000lt gibi model isimlerini hatırlamasam da uygun tank hacimlerini hatırladığım şekilde belirttim, ancak hobiye ara verdiğim süreçte bu malzemeler tabiri caizse birer altın sandığına dönüşmüş yukarıda saydıklarım ortalama 600-1000 tl arası rakamlara çıkmışlar... 
    Şu an düşündüğüm şey ise güzel bir dalgıç kafa motoru ile uygun hacimde bir sump yaparak; hem tanktaki akıntı ve dalgalanmayı ise bir kaç iç filtre ile hem de sump sistemini yormayarak sistemi kurmaktır... 
    Bu sistemi kurmam yaz sonunu bulur tahmin ediyorum, keza yer sıkıntısı çekmekteyim bir hayli.. 
    Evet uzun lafın kısası ben kendimce dış filtreleri sıralıyorum ve muhabbeti başlatıyorum;
     
    1- Tetra (professional series)
    2- fluvel
    3- sera 
    4- Tetra (classic series)
    5- JBL
    6- Atman 
    unuttuklarımı eklemeniz dileğiyle...
  2. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in İnce Parmaklı Keler   
    İnce Parmaklı Keler
    (mediodactylus kotschyi)
    Aşağıda fotoğrafları ve tanıtımı mevcut olan tür ile başladığım bu serüvenimde doğadan aldığım yaralı ve benzeri hayvanları iyileştirerek çoğaltma çabamı paylaşacağım, Ankara'da edindiğim bu ilginç hobi zamanla tutkuya dönüştü, bulduğum üç kuyruksuz ve parmakları eksik hipdermi yaşamakta olan ince parmaklı kelerleri habitatlarını araştırarak oluşturduğum teraryumda beslemeye başladım. İlk işim hızlı çözüm için bir un kurdu kolonisi başlatmak daha sonra ise dubia ile destekleyerek üreyen yeni böcekleri (boyutların küçük olması sebebi ile) yem yaratmak oldu. Daha sonra habitatta ufak tefek ayrıntılar ile bir çok sorunu çözdüm. Ardından zamanla kuyruklar tamamlanmaya başladı, parmaklar malesef ben bu hayvancağızları salana kadar tamamlanmamıştı yani bilinenin aksine bir durum görülmemiştir. Oluşturduğum çöl ortamı kayalıklar canlı kaktüsler ve diğer şartlar içerisinde bir gün gözlemlerken bu hayvanların kur dansı (kafaları ile yaptıkları ve kuyrukları ile şekillendirdikleri bir tür titreme hareketleri silsilesi) yaptıklarını farkettim; ve hemen ortamdan uzaklaştım konsantrasyonlarını bozmamak adına ve akabinde olayın arkasını kovalayamadım çünkü bir kez daha böyle bir hareket yakalayamadım. Gel zaman git zaman yaklaşık 1 ay kadar sanıyorum sonra küçük kelerler farketmeye başladım teraryumda ama pek tabi erginler denk geldikçe kapacak korkusuyla oluşturduğum ikincil bir küçük çöl ortamına naklettikten sonra bu miniklerin büyüyüşlerini izlemeye koyuldum. Bölgeci hareketleri gözümden kaçacak gibi değildi..  Yaklaşık bir sene kadar büyüttükten sonra yavruları ve erginleri doğaya ( pek de doğa denmez ya siteye) salıverdim. Böylece doğaya dört tane fazladan ince parmaklı keler katmanın mutluluğuyla bu bir tutku haline geldi bende, daha sonra ise tarak parmaklı kertenkele ile oldukça uzun süre uğraştım bu kertenkeleler oldukça utangaç ve seri olduklarından ve kendilerini tehlikede hissettikleri anda toprağa gömülmelerinden dolayı bir seneyi aşkın bir süreçte gece görüş kamerası ile zifiri karanlıkta odalarına girerek free-feeding yaparak besledim ve sonunda tarak parmaklı kertenkelelerimin de üremesine şahit oldum. Bu süreçte belki 20 adet yavru büyüttüm lakin anne ve babayı kaybettim, gözlemlediğim kadarıyla bilindik herhangi bir hastalıkları vb bir durumları yoktu umuyorum yaş istidapını doldurdukları için kaybetmişimdir. Bu 20 civarı yavruyu belli bir kıvama geldikten sonra bulduğum yere Ahlatlıbel Ankara mevkiine salıverdim. Bu tür ince parmaklı keler gibi türünün yok olmasına en az derecede endişelenilen düzeyde değildir, ortalardadır çünkü lokasyonlarda belirli gruplar halinde yaşarlar her yere dağılmış değillerdir. Bu sebeple mutluluğumun tarifi yoktur.
    Dikenli kelerlerle yaşadığım deneyimde ise bir seneyi aşkın zamandır uğraştığım ve hiç bir sonuç alamadığım için kendilerini salıvermiş bulunuyorum.. Şimdi ise iri yeşil kertenkele (balkan kertenkelesi) ile bu çalışmalarımı sürdürmekteyim.
    Bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görmek sizlerin seçimine kalmıştır elbet. 
    UYARI :
    İnce Parmaklı Keler
    (mediodactylus kotschyi)
    Boy: 10-13 cm
    Ömür: 4-6 yıl
    Habitat: Az bitkili,kumluk, taşlık-kayalık alanlar ,oyuklar, nadir olarak evlerde bulunur.
    Beslenme: küçük böcek ve örümcekler
    Üreme: 2-6 yumurta
    Dağılış: Ege,Marmara,Akdeniz ve İç Anadolu Bölgeleri
    Mediodactylus kotschyi  (İnce parmaklı keler)
    Genel Özellikleri: Gözbebeği dikeydir ve sırtta bulunan boyuna tüberkül sıraları kuyruğa kadar devam eder. Vücut boyu 8-10 cm kadar olabilir. İnce yapılı parmakları vardır. Kuyruk altı pulları karinalı değildir. Zikzak  ve enine koyu şeritler bulunan sırt zemini gri tonlardadır. Alt kısım ise kirli beyazdır.
    Kayalık ve bitkinin fazla olmadığı taşlık alanlarda yaşarlar. Evlerin duvar ve tavanlarında da görülebilirler. Kuyrukları dayanıksızdır, çabuk kopar. Böcek ve örümcek türleriyle beslenirler. Işıkta belirgin bir renk değişimi gözlenir. Bir dişi 1-2 yumurtayı taş aralarına tek başına yada grup halinde bırakır.IUCN kriterlerine göre LC (Least Concern) statüsündedir.
     
    Türkiye’deki dağılışı; Türkiye'de uygun biyotopun bulunduğu heryerde yayılmıştır. Deniz seviyesinden 2500 m. yüksekliğe çıkabilir.

    İnce Parmaklı Keler

    Tarak Parmaklı Kertenkele
     
    İri yeşil kertenkele ergin birey

    iri yeşil kertenkele juvenil birey 

    iri yeşil kertenkele juvenil birey 

    iri yeşil kertenkele juvenil birey 

    İri yeşil kertenkele ergin birey

    İri yeşil kertenkele ergin birey

                      iri yeşil kertenkele juvenil birey                 İri yeşil kertenkele ergin birey
                                    
  3. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Klasik hobici evi :)   
    Biraz önce internette dolaşırken gördüm sanırım her hobici böyle bir evi olsun ister

    Kaynak : http://www.huffingtonpost.com/2014/04/13/americas-exotic-pet-obsession_n_5134315.html
  4. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Cüce Puffer - Acı Su Balon Balığı (Green Spotted Puffer) // Tetraodon nigroviridis   
    Selamlar blues80s pufferların çok çok fazla türü var ve kimisi görünüş itibarıyla neredeyse bir birinin aynısı, bu benim yukarıda paylaştıklarım ve akvaryumumda mevcut olan takım acı su olarak geçiyor ancak tuzlu suda da varlıklarını sürdürebiliyor lakin benim de puffer konusunda ilk tecrübem bu sebeple öznel bir açıklama yapma şansım yok malesef ama şunu diyebilirim ki kan kurdu, morio kurdu ve unkurdu (unkurdu böceği ve larvası olarak her ikisini  ) ile besleniyorlar ve keyifleri son derece yerinde akvaryum olarak şimdilik küçük bir tanktalar ve dekor kır malesef çünkü ortaboyda tropikaller ve omurgasızlar var şimdilik diğer tüm tanklar sürüngen ve böcekler ile dolu en kısa sürede görsel paylaşacağım..
  5. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Cüce Puffer - Acı Su Balon Balığı (Green Spotted Puffer) // Tetraodon nigroviridis   
    Teşekkür ederim, evet işlerim şükürler olsun ki yoğunlaşmaya başladı ve ancak bakım ve yemleme gibi konulara odaklanabilecek zamanım kalıyor bu aralar, hatta dubia kolonim bile suyunu çekiyor iki üç ergin birey kaldı kolonide bir dolu yavru var sadece, bu durum da bir miktar olsun gösteriyor halimi kanımca
  6. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Cüce Puffer - Acı Su Balon Balığı (Green Spotted Puffer) // Tetraodon nigroviridis   
    @zgn Resif akvaryumum olduğu dönemlerde beslemiştim uzun süre yaşattımda sonra tankı kapatınca yeni sahibine gitmişti. Ama bu acı su balığı olarak lanse etmişsiniz bazı türler tuzlu + tatlı suda yaşayabiliyor o grupplardan mı ?  Ayrıca hocam sen nerelerdesin ya özlettin yeni açtığın faydalı konuları bize
  7. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Cüce Puffer - Acı Su Balon Balığı (Green Spotted Puffer) // Tetraodon nigroviridis   
    @zgn Resif akvaryumum olduğu dönemlerde beslemiştim uzun süre yaşattımda sonra tankı kapatınca yeni sahibine gitmişti. Ama bu acı su balığı olarak lanse etmişsiniz bazı türler tuzlu + tatlı suda yaşayabiliyor o grupplardan mı ?  Ayrıca hocam sen nerelerdesin ya özlettin yeni açtığın faydalı konuları bize
  8. forester liked bir konuya yazdı : by blue80s in Paludaryum Bitkileri Vol.2 Bromeliadlar   
    @forester hocam süper başlık olmuş bende istanbulu altına üstüne getirdim ama bulamadım kafayı yiyeceğim bu bitkilerde ve resmen teraryumun assolistlerinden bu bunsuz bir dart frog yaşam alanı düşünemiyorum mesela. Vallahi temin nereden edersek bilgi verebilir misiniz ? yada siz üretirseniz bende istiyorum kesinlikle  
  9. blue80s liked bir konuya yazdı : by forester in Paludaryum Bitkileri Vol.2 Bromeliadlar   
    Bromeliaceae familyası Türkçeleştirdiğimizde Ananasgiller olarak karşımıza çıkıyorlar…
     
    Marketlerde satılan ananasların yaprak kısımlarına dikkat ederseniz aynı bromeiladlar gibidir. Hatta bunları alıp yapraklarını kesip köklendirebilirsiniz. Bedavadan bir bromeliadınız olur.
     
    Aslen Güney Amerika ve Tropiklerde yayılmış bir çok türü vardır.
     
    Paludaryumların en gösterişli bitkileri diyebiliriz. Yüksek nem isteği, dayanıklı uzun ömürlü yaprakları, renk ve çiçekleriyle paludaryumların yıldızlarıdırlar.
     
     
    Özellikle dart frog kurbağa yetiştirenler bu bitkinin ortasındaki su birikintisinde üremesi sebebiyle çok rağbet etmekteler.
     
     
     
    İki ana grubu var diyebiliriz
     
    Birincisi TERRESTRIAL yaşamak için toprağa ihtiyaç duyan türleri, aşağıda listelediklerim ve bunlara benzer türleri ülkemizde sıklıkla bulunabilmekte. Neme oldukça dayanıklı ve seven, küçük saksılarda az miktarda toprakla yaşayabilmesi, gölgeye dayanıklı olmaları sebebiyle  Paludaryumlara kolayca uyum sağlarlar. Ortalarında bulunan koninin içinde su olmasından hoşlanırlar. Üretimi çiçeklenme sonrası yandan sürgünler verir, bunları belli bir boya geldikten sonra ayırıp bitkinizi çoğaltabilirsiniz.
    Guzmania minör, Guzmania lingulata, Vriesea türleri, Aechmea fasciata ve Tillandsia cynea Ülkemizde  sıklıkla bulunan türleri, ancak özellikle Vriesea türleri olmak üzere ticari satışı yapılan terrestrial bromeliadlar boyut olarak çok büyükler, küçük boyutlu paludaryumlar da güzel durmuyorlar. Zaman zaman guzmania’nın küçük varyeteleri gelmekte ben onları kullanıyorum. Ya da yandan yavru vermiş bir tane alıp, yavruyu ayırıp paludaryuma ekliyebilirsiniz.
     
     
     
    EPIPHYTIC topraksızda yaşayabilen türler ise ne yazık ki nadiren bulunabiliyor. Özellikle Neoregelia türü yabancı kurulumlarda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Toprağa ihtiyaç duymadığından özellikle dallara bir miktar spagnum yosunuyla tutturularak kullanılıyor. Boyut ve renk olarak çok çeşitliler. Minyatür türleri sıklıkla kullanılıyor.
     

     
    Bunlara ulaşmak zor ama ülkemizde hava bitkisi olarak geçen, epifit Tillandsia türlerine sıklıkla rastlanıyor. Bunlarda toprağa ihtiyaç duymuyorlar. Bir kökleri yok. Ancak kişisel tecrübelerime göre yüksek nemi sevmiyorlar. Sulama sonrası yüksek havalandırma gereksinimleri var. Kapalı ortamlarda bakımları biraz özen istiyor. kendi paludaryumuma eklediğim iki tanesini tatil dolayısıyla çürüttüm.
     

     
    Küçük boyutlu Neoregelia türlerine ulaşmak önümüzdeki süreçte hedeflerimden….

  10. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Cüce Puffer - Acı Su Balon Balığı (Green Spotted Puffer) // Tetraodon nigroviridis   
    Bugün yavru olarak aldığım üç adet green spotted puffer'larıma iyi bakabilmek ve haklarında daha fazla bilgi edinebilmek amacıyla geniş bir araştırmaya giriştim ve sentezlerle aşağıdaki bilgileri sizlerle paylaşabileceğim kıvama getirdim, buyrun ; Henüz akvaryuma yerleştireli bir kaç saat olmasına rağmen bir kaç deneyimimi ileteyim : - Öncelikle oldukça akıllı ve insan iletişimi ve feed backleri çok hızlı veren iletişim kurulabilecek bir balık (en az kırmızı yanaklı su kaplumbağası kadar)  - Çok kuvvetli çeneleri var, avuç içi kadar deniz tarağı kabuğunu katır kutur ısırabiliyorlar,  - Deneme amaçlı verdiğim un kurdu kolonimden bir adet un kurdunu saniyeler içinde yok ettiler, ve ardından şansımı zorlamak amacıyla morio kurdu kolonimden iri bir bireyi suya bıraktığımda onu da aynı şekilde bir dakikaya yakın sürede ortadan kaldırdılar, çok iştahlı ve oldukça agresif bir tür,  - şişmelerini izlemek keyifli ancak bildiğim kadarıyla ölümcül olabilir dikkatli olmalı, - Kan kurdu ve salyangoz bayıldıkları besinlerdir. Latince Adı: Tetraodon nigroviridis Coğrafik Kökeni: Asya. Srilanka'dan Endonezya'ya kadar uzanır. Beslenme Biçimi: Etçil Davranış Biçimi: Agresif Kendi Türlerine Davranışı: Agresif Yüzme Seviyesi: Taban - Orta Üreme: Üretilmesi zordur. Acısuda kum veya taşın üstüne yumurta dökerler, yumurtaları erkek korur. Yavrular 5-6 gün içinde yumurtadan çıkarlar. Sıcaklık: 24°C - 28°C En Fazla Büyüdüğü Boy: 17 cm. En Az Akvaryum Hacmi: 250 litre Su Sertliği: 9 - 19 °dH  pH: 7.0 - 8.2 Zorluk Seviyesi: 3 Tuzluluk: 1.005 - 1.015 Genel Yorum: Acı su balıklarıdır. Her 10 litre su için 15gr tuz atılması uygundur. Salyangoz gibi kabukluları çok severler, kabuklarını sağlam çene ve diş yapılarıyla kırarak yerler. Size alıştığında akvaryumun yanına geldiğinizde bir çift gözün üzerinizde olduğunu hissedersiniz, 2 gözü birbirinden bağımsız olarak hareket eder. Çok meraklılardır. Bu balıklar su dışına çıkarılmamaya özen gösterilmelidir. Hava yutmaları onlar için ölümcül olabilir. Bu yüzden akvaryumcudan alınırken suyu terkettirmeden su içinde yakalanıp poşetlenmelidir. Tek bakılması uygundur. Sert bir balıktır, ilk zamanlar akvaryumdaki diğer balıklara bir şey yapmasa bile bir gün geldiğinizde balıklardan bir kaçını ölü bulabilirsiniz.Cüce pufferlar Hindistan kökenlidir. Doğada hafif asidik ya da hafif alkali sularda bulunur. Pulsuz bir balık türü olduğu için ilaç tedavilerinde dikkatli olunmalıdır. Pufferları 1 erkeğe 2 dişi oranıyla beslemek uygun olacaktır çünkü erkekler arasındaki saldırganlık kavga ve ölümle sonuçlanabilir. 

    Su Değerleri
    Cüce puffer bir tatlı su pufferı olduğundan, acı sularda yaşayan kuzenleri gibi yüksek bir pH gerektirmez. Suyu en az 7.0 pH’da tutuyorum ve haftada %30 su değişimi yapıyorum. Tropikal bir balık olduğundan su sıcaklığı 24⁰C-27⁰C arasında olmalıdır. Kendiminkini beyaz benek tehlikesi yüzünden 27⁰C’de tutuyorum. Cüce pufferlar geniş bir su ve sıcaklık aralığında rahatlıkla yaşayabilir ama beyaz beneği önlemek için suyu biraz alkalik ve ılık tutmakta fayda vardır. 

    Tank Boyutu
    Akvaryum boyutu kişiye bağlıdır ama yaklaşık 40 lt. bir akvaryum cüce puffer için uygundur. Cüce puffer 2.5 cm’e kadar büyür ama onu hafife almayın! Daha büyük bir balığın yüzgeçlerini rahatlıkla parçalayabilir bu yüzden türe özgü bir akvaryum en iyisidir ama yine de otocinclus gibi diğer bazı balıklarla beslemeyi deneyebilirsiniz. Cüce puffer için yoğun şekilde bitkilendirilmiş bir akvaryum gereklidir. Çok akıllı bir balık olduğu için çevresini keşfetmeye ve diğer cücelerin saldırısına karşı arkasına gizlenmek için bitkilere ihtiyaç duyar. Akvaryumu Hygophila polysperma, Java fern ve Java moss gibi bitkilerle bitkilendirmek cüce puffer’ın yeni evinde kendini güvende hissetmesini sağlar. Pufferların uykuya çekildiğinde moss’un ve Hygrophila polysperma’nın üzerinde dinlendiğini farkettim yani bitkiler güvenlik ve dinlenme alanı sağlamaya yaramaktadır. 

    Tank Arkadaşları
    Cüce pufferlarımı birkaç otocinclus ve bir Chinese hillstream loach (kelebek vatoz) ile besledim. Cüce pufferlar ailelerindeki diğer türler kadar kavgacı değildir, otocinclus ve loach’ları önemsemezler. Ancak pufferlar hastalıklardan kaçınmak için daha yüksek sıcaklıklarda bakılırken kelebek vatozların soğuk, bol akıntılı ve iyi havalandırılan tankları tercih etmesi sebebiyle; cüce pufferların kelebek vatozlarla beslenmesi tavsiye edilmez. Buna rağmen birlikte bakıldıklarında iki tür arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanan bir saldırganlık görmedim. Tankı incelemekten hoşlanırlar ve sizin onları beslemenizi beklermiş gibi görünürler. Neon tetralar ile uzun yüzgeçli aktif balıkları pufferlarla birarada beslemeyin çünkü pufferlar bunlara saldırır. Gece süresince bir zebra danionun yüzgeçlerini parçalayabilir ve tank arkadaşlarına dişleriyle daha fazla zarar verebilir.  

    Beslenmesi
    Kankurdu (bloodworm) yemeye bayılırlar. Kendiminkini kankurdu ve diğer tankımı istila eden salyangozlardan oluşan dengeli bir diyetle besliyorum. Eğer tankınız salyangoz istilasına uğradıysa, düzenli bir salyangoz miktarına sahip olursunuz. Salyangoz kabukları pufferların dişlerini aşındırmaya yardımcı olur. Eğer düzenli bir salyangoz diyeti sağlanmasına dikkat edilmezse, dişlerinin aşırı büyümesi yüzünden yem yiyemeyeceklerdir. Onları beslediğinizde çok heyecanlanır ve sanki yiyecek için yalvarıyormuş gibi bir görünüme bürünürler. Aşırı yemlemekten veya aç bırakmaktan kaçınmak için günlük olarak verilecek besin miktarını ölçmek akıllıca olacaktır. Suyu kirleterek beslenirler bu yüzden ağızlarına az miktarlarda kankurdu püskürtmek için bir damlalık kullanıyorum. Bazen damlalığa saldırıyor ve kankurtlarını bir pipetten çekercesine emiyorlar! 

    Cinsiyet Ayrımı
    Cüce puffer’ın cinsiyet ayrımı nispeten kolaydır çünkü ne zaman diğer erkeklere saldırganlık gösterse ya da dişilere kur yapsa karnında yatay bir siyah çizgi belirir. Bir diğer işaret de beneklerinin düzenidir. Erkeklerin genellikle çok sayıda beneği ve üstüste geçmiş renk varyasyonu yoktur. Ayrıca erkeklerin gözlerinin arkasında kırışıklık ve çizgiler mevcutken, dişilerin kırışıklıkları yoktur. Bu cinsiyet ayrımı yöntemleri yetişkin pufferların cinsiyetini belirlemede kullanılabilir. Ancak genç bireylerde bir ölçüye kadar benek yönteminden yararlanılsa da, diğer işaretleri ayırdetmek zordur. 

    Çeşitli Bilgiler – Özet
    1. Yoğun bitkili bir tankta rahat edecektir. 2. Bir cüce puffer başına 8-10 lt. su hesaplanmalıdır. 3. Tankta dişi sayısı erkeklerden fazla tutulmalıdır. 4. Geçinebildiği tank arkadaşları otocinclus ve diğer aktif olmayan alg yiyicileridir. 5. Sadece canlı yem verilmelidir, nadiren pul yem ve benzerlerini kabul ederler. 6. Kabızlığa sebep olabileceğinden aşırı yemleme yapılmamalıdır. 

    Söylenenlerin aksine cüce pufferlar, korktuklarında ya da yenilecekleri sırada şişerler. Cüce pufferların akvaryum ortamında çiftleşmesi mümkündür. Üretim amacındaki hobicinin bir çifti içinde java moss olan yoğun şekilde bitkilendirilmiş bir tankta beslemesi izlenecek en iyi yoldur. Not: Tuzu su akvaryum deneyimi olan arkadaşlar ve/veya cüce puffer konusunda tecrübesi olan arkadaşlar bir bakarsa sevinirim, bazı kaynaklarda acı su bazı kaynaklarda tuzlu suda ve bazı kaynaklarda direk tatlı su tankında bakıldığı ve bazı kaynaklarda ise belli bir erginlik kıvamına gelince acı veya tuzlu suya alınması gerektiği söyleniyor bu konuda net ve aklımdaki tereddütleri yok edecek net bir bilgi bulabilmiş değilim, bu tecrübeyi balıklarımın canıyla edinmek istemiyorum lütfen bilgi sahibi olanlar bir el atsın. Ben de edindiğim deneyimleri buradan paylaşmaya devam edeceğim.
    *bilgiler tarafımca çevirisi yapılarak ve çeşitli kaynaklardan sentezlenerek oluşturulmuştur. İzinsiz kullanımı, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.



  11. forester liked bir konuya yazdı : by blue80s in Paludaryum Bitkileri Vol.1   
    Hocam çok güzel olmuş elinize sağlık renkler o kadar güzel ki fotoğraflarda o orman büyüsü tamamen oluşmuş günde 2,3 kere konuda fotoğraflara bakmışlığım oluyor valla 
  12. blue80s liked bir konuya yazdı : by Wildarium in Çöl Tipi Vivaryum - Akrepler Için.   
    Merhaba;
     
    Çöl tipi hazırlanmış bu harika vivaryum'da akrep türlerine ev sahipliği edebilirsiniz.
     
    Bu vivaryum'da Chihuahuan çölünden örneklenme yapışmıştır bu çalışmada. ABD'nin Teksas eyâletinde bulunan, Teksas Şehri El Paso'yu tamamen saran, dağlık bir çöldür. ABD-Meksika sınırı ortalarında uzanır ve Meksika Platosu'nun orta ve kuzey kısımlarını kapsar. ABD'nin New Mexico, Teksas ve Arizona eyaletlerinde, Meksika'nın ise Chihuahua, Coahuila, Durango, Zacatecas ve Nuevo León eyaletlerinde bulunur. 362,600 km² alanı kaplayan çölün en yüksek noktası 1.675 m, en alçak noktası ise 600 m'dir. Çölde toplamda iki milyonu aşan insanı barındıran yerleşim yerleri bulunmaktadır.
     
     
     
    Bu çölde dev akrepler yaşamaktadır. Beslenen canlı çöl akrebidir ununla alakalı bir çok yazı bulabilirsiniz.
     
    Vivarium Detayları;
     
    Ölçü : (Y) 300mm x (G) 200mm x (H) 200mm Kullanılan materyaller: Cam, manyetik kapı tutucu ve keçe  Dekor ürünleri : Doğal arkaplan, beyaz kum, doğal kayalar, çakıl, kök, bitki, KERA-NATUR örümcek kase.   Vivaryum tamamen çöl akrebi için geliştirilmiş LED aydınlatma sistemi kurulmuştur. ( Ay ışığı sensörlü )      

       
  13. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in turkherptil.org   
    Ben inceledim süper ! Kesinlikle değerlendireceklerdir yönetim olarka bunu. Malum bu işler böyle böyle gelişir.
  14. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Betta Splendens   
    Betta Splendens neredeyse sayısız varyasyona sahip bir balıktır, ve bazı aşırı nadir türleri üretebilmek, selective breeding denen yöntem ile mümkündür, bu durum için balığın ortamını kusursuz hazırlamak ve yavru konusunda da yine besleme bakım ve ortam konusunda kusursuz olmak gereklidir.





  15. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Betta Splendens   
    Betta Splendens 
    Anavatanı Tayland olan bu küçük balık en eski akvaryum balıklarından biridir. Bundan 600 yıl evvel Sukothai hanedanı zamanında betta yetiştirildiğini bilmekteyiz. Bu balığın evcilleştirenler pirinç tarımı yapan çiftçilerdi. Bölge korumacı ve kavgacı özelliklerini fark eden köylüler ilk başta bu özelliklerinden dolayı betaları dövüştürmek için yetiştirdiler. Ve bu gelenek yüzyıllardan beri devam ediyor. Betalar kendi türlerine, ve özellikle de hemcinslerine karşı aşırı agresif balıklardır. İki erkek bata bir araya konulduğunda bir tarafın ölümüyle sonuçlanacak kadar ciddi çatışmalar yaşanabilir. Dişilerde durum farklıdır. Her ne kadar kendi aralarında baskınlık belirlemek için gövde gösterileri yapsalarda genellikle dişilerde kavgalar çok şiddetli olmaz.

    Betta Splendens doğal yaşam alanı sığ ve durgun sulardır. Düşük oksijenli sularda yaşama becerisine sahip olmasını sağlayan solungaçlarına bağlı olarak gelişen labirent organıdır. Bu organ sayesinde su dışından aldığı havayı solungaçlarında kullanabilen beta ufak su birikintilerinde bile uzun süre hayatta kalabilmektedir. Fakat bu durum daha sonraları çarpıtılarak betalar doğal olarak küçük kapları sever doğada da mikro gölcüklerde yaşarlar gibi bir anlayış geliştirilmiştir. Yanlış bir düşüncedir. her ne kadar alan tutan bölge belirleyen, çok gezmeyen yüzeye yakın yaşamayı tercih eden balıklar olsalar da betalarda tüm diğer balıklar gibi kendine ait yeterince alan olmasını isteyen balıklardır.

    Beslenme biçimleri etçildir. Doğal ortamlarında özellikle sivrisinek lavrası , bunun yanında kurtçuk ve su piresi gibi canlılar tüketerek yaşamlarını sürdürürler. Yosun, ve yenilebilen diğer su bitkileri ilgilerini çekmez. ayrıca çekilmiş, ufalanmış et ile de beslenirler.
    Bizim bugün bildiğimiz yabani form dışındaki renkli betaların ilk kez üretilmesi ise  Siyam Kralının yakın bir arkadaşı olan Dr Theodore Cantor, 1840 yılında üretmek amacıyla kraldan bir çift betta almasıyla olur. Doktor bu çifti üretti üzerinde çeşitli araştırmalar yaptı ve bu balığa ‘Makropodus Pugnax’ (Cennet balığı familyasından Bir tür ) adı vererek balık üzerine bir makale yayımladı. Makalenin yayımlanmasından kısa bir süre sonra doktor Cantor betanın başlıbaşına bir tür olduğunu keşfetti ve bu balığa şu anda bildiğimiz Betta Splendens adı verilmiştir.
    Üretilen betaların bazıları 1896’ da  daha sonra bir kez de 1910 yılında Almanya’ya gönderildi. Daha sonra buradan Frank Locke adında bir kişi Amerika’nın Kaliforniya Eyaleti  San Fransisco  şehrine bu balıklarda ithal yolu ile getirdi. Aldığı bu balıklardan bir tanesinin renklerinde bir olağandışılık fark eden Locke yeni bir tür keşfetmiş olduğunu sandı ve bu balığa ‘betta cambodia’ dedi. Aslında onun elinde üreme yoluyla doğal özellikleri gelişen ve değişen ilk betalardan bir tanesi vardı.O zamandan beri yetiştiricilerin yaptığı çalışmalar  bugün bildiğimiz tüm o renk ve kuyruk varyetelerinin ortaya çıkmasını sağladı. Betta üretme bugün de birçok kişi için bir tutku aynı zamanda da karlı bir iştir ve onların birçoğu küçük bir akvaryumda bir ya da iki betta ile bu işe başladılar.

    Evcil Bettalar
    Betta balığının yaşam süresi 2-3 yıl nadiren 4-5 yıldır. 6 aydan itibaren yetişkin olurlar. Erişkin bettaların boyu 5–6 cm civarındadır. Dev betta denilen ve 12 cm boya ulaşabilen bettalar da vardır.Erkekler birbirlerine karşı aşırı agresiftir.  Erişkin erkek bettalar bir araya koyulurlarsa birbirlerine ölümcül şekilde zarar verirler. Dişi bettalar bir arada bakılabilir. Dişiler arasında da ufak sürtüşmeler olsa da ciddi yaralanmalar yaşanmaz. Erkek ve dişiler yeterli büyüklükte, saklanacak alanların olduğu bir akvaryumda bir arada bakılabilir.
    Beslenme biçimleri etçildir. Doğada sivrisinek larvaları, kurtçuk ve küçük böceklerle beslenirler. Evcil bettalar kuru yeme alıştırılmıştır. Betalar için hazırlanmış olan kuru yemler etçil balık diyetine uygundur, yüksek oranda protein içerir. Her ne kadar kuru yemle hayatlarını sürdürebilseler de betalara canlı yem ve dondurulmuş yemler vermek balığın daha sağlıklı ve güzel olmasını sağlar.
    Sadece dişi betalarda bulunan yumurta tüpü. Betta erkekleri başka erkek bettaları ya da aynadaki yansımalarını gördüklerine yüzgeçlerini açarak gövde gösterilerinde bulunurlar. Bu davranış sırasında bettalar bütün güzlelliklerini ortaya sererler aynı zamanda  hızlı hızlı hareket ettikleri için yorulurlar. Günlük olarak 15-20 dakika bu şekilde balığa diğer balıklar ya da ayna göstererek antrenman yaptırmak yine balığın sağlığı açısından olumlu katkı sağlar. Fakat balık bu şekilde uzun süre bırakılırsa duyarsızlaşır ya da korkaklaşır. Buna dikkat edilmelidir.
    Bettalarda dişiler erkeklere oranla daha küçük ve narin olurlar. Kuyruk ve yüzgeçleri küçük olur. Fakat sadece bu özelliklerine bakarak erkek ve dişiyi ayırmak mümkün değildir. Çünkü Kısa kuyruklu genç erkek bettalarda bazen dişi betta sanılarak satılmakta ve alınmaktadır. Dişi ve erkeği ayırmanın en kolay ve kesin yolu dişilerde anüs çevresinde iğne başı büyüklüğünde ve beyaz renkte görülen yumurta tüpüdür. Bu beyaz nokta erkeklerde kesinlikle bulunmaz. Sadece üretken dişilere has bir özelliktir.

    *Kaynaklar: wikipedia, seriouslyfish.com,  fishbone.com, bettysplendens.com sitelerindeki bilgiler harmanlanmış ve bazı görsellerden faydalanılmıştır. Çeviriler ve deneyimler tarafıma ait olup hiç bir şart altında izinli/izinsiz kopylanamaz, kullanılamaz, başka bir platforma alınamaz.
  16. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in turkherptil.org   
    turkherptil.org isimli muazzam bir topluluğun bulunduğu bir organizasyon mevcuttur, kendileri Türkiyedeki herptil türlerini tespit ederek fotoğraflama ve bu türlerin korunması için bilinçlendirme çalışmaları yapmaktalar, oldukça idealist ve bilimsel çalışan bu organizasyon ile bağlantı kurularak bazı durumlarda dirsek temasında bulunmak ilgi alanımız olan canlıların doğal alanları ve haleti ruhiyelerini, karakter ve fiziksel yapıları ile ilgili yerli türler tarafından fazlasıyla bilinçlenmemizi sağlayacağını düşünüyorum, geriye adminin fikri değerlendirerek karar vermesi kalıyor...
  17. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Laudakia stellio (Dikenli Keler)   
    Çok farklı bir canlı hep ilgimi çekmiştir. Ülkemiz sınırlarında da var bildiğim kadarıyla ki yazmışsınız zaten yazıdada. Emeğine sağlık yine harikqa bir konu hocam.
  18. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Laudakia stellio (Dikenli Keler)   
    Dikenli Keler (Laudakia Stellio)
    Doğada Yunanistan, Türkiye, Kuzeydoğu Afrika ve Ortadoğu’da yaşayan bir sürüngen türüdür. Genellikle kayalık ve taşlık bölgelerde görülür. Vücut boyu 35 cm kadar veya daha uzun, baş yassı ve üstü asimetrik küçük plak ve pullarla örtülüdür. Göz bebekleri yuvarlak, boyun ve baş yanlarında diken şeklinde pulları bulunur. Sırt tarafı küçük ve büyük pullarla örtülüdür. Baş altı pulları karinalı, karın tataftakiler düzdür. Kuyruk üzerinde dikenli pullar bulunur ve halkalar halinde dizilmişlerdir. İki halka bir segment teşkil eder ve kolay kolay kopmaz. Sırt tarafı siyahımsı kahverengi ve büyük sarı lekelidir. Alt tarafı kirli sarı veya sarımsı kahverengidir. Erkeklerde boğaz bölgesi gri ve ağ şeklinde desenlidir. Sırt pullarından bazıları da parlak mavi renkli olabilir. Durduğu yerde başını yukarı aşağı indirip kaldırırlar.

    Esas besinlerini böcek ve örümcekler teşkil eder. Ayrıca bitkisel madddeleri de yerler. Kayalık yerler başlıca yaşam alanları. Bunun dışında taş duvarlarda, şehir merkezlerinin yakınındaki taşlıklarda da bulunurlar. Bazen ağaçlara tırmanır. Yaşlı zeytin ağaçlarının kovuklarına gizlenir. Çiftleşme zamanları bulundukları bölgelere göre Nisan-Mayıs arasında değişir. Dişiler bir defada 8-14 yumurtayı kayalardaki oyuk ve yarıklara bırakırlar. Yumurtadan 2-3 ay içerisinde çıkan yavrular 1-3 yıl arasında erginliğe ulaşır. Dikenli Kelerler genel olarak böceklerle ve yavru farelerle beslenir. Doğa’da bazen otlarla da beslendiği bilinmektedir. Bu sürüngenler oldukça iyi tırmanıcıdırlar. Kendisini tehlikede hissettiğinde ağaç dallarına çıkarak güvenliğini sağlar. Yaşadığı bölgeler 35-40 derece arasında değişir. Yaz ayları dışında ve yazın gölgede bu ısı 25-30 dereceye kadar iner.

    Dikenli Keler, bahar aylarında çiftleşme dönemine girer. Mart-Mayıs ayları arasında çiftleşirler ve dişi keler, 15’e kadar yumurtayı oyuklara bırakır. 90 gün içinde yumurtalar kırılarak yavrular çıkmaya başlar. 1. yaşını dolduran yavrular ergenlik dönemine girer ve 2-3 yaşından itibaren üreme olgunluğuna ulaşır. Çok farklı renk morphları görülenilir.. Ömürleri ortalama 15 yıldır.

    "Dikenli Keler’e benzer pek çok sürüngen türü teraryumlarda beslenmeye uyum sağlasa da, bu canlılar teraryum’da uygun koşulların sağlanmasına rağmen yaşayamamaktadır. Esaret altında yem kabul etmemesi nedeniyle, kısa sürede ölürler. " --> Böyle bir açıklama mevcut olsa da yaralı olduğunu tespit ettiğim üç dikenli kelere (1 yetişkin erkek birey,1 yetişkin dişi birey, 1 yavru cinsiyeti tespit edilemeyen birey) bir yılı aşkın zamandır bakmaktayım, ortam yeni oturuyor, taban malzemesi torf, su kabı mevcut asla susuz kalmıyorlar, teraryumun belirli bölgeleri güneş alıyor, tırmanabilecekleri kayalar mevcut, dallar ve benzeri dekor ve doğal alan yaratacak aksesuar gelecek, ve çok güzel bir şekilde beslenmekteler Dubia'lar sağolsun.. *** Oldukça keyifli bir canlı ancak son derece çevik ve vahşiler, gün içinde pek fazla karşılaşamıyoruz kendileriyle, en ufak bir ses, hareket vb durum hissettikleri anda teraryumda bile ortadan kaybolabiliyorlar, daha yeni yeni birbirimize alışmaya başladık diyebilirim. El ile müdahalede kesinlikle bulunmuyorum, yaşam alanı içerisindeki en basit değişiklikleri bile yarım gün belki bir günde yavaş yavaş yaparak huzurlarını kaçırmamaya çalışıyorum, oldukça mükemmel canlılar... Üretme şansım olacak mı bunu da zaman içerisinde göreceğiz... Avlanma şekilleri Bearded Dragona oldukça benziyor, AGAMA familyasından muazzam güzellikte iri bir kertenkele türümüz...


    yeşil ile gösterilen kısımlar yaşam alanlarıdır.
    Kuzey kısımlar hariç, Türkiye’nin hemen her tarafında kayalık yerlerde yaşar. Baş kısmı diken şeklinde çıkıntılıdır. Kuyruk pulları halkalar halinde düzenlenmiştir. Her halkada 2 sıra pul bulunur. Kuyruk ucuna doğru her halkadaki pul surası sayısı bazen 3'tür. Başın alt tarafını örten pullar karinalıdır. Kulak deliği mevcuttur. Kuyruk uzunluğu Baş+Gövde uzunluğu kadar veya en fazla 1.5 katı kadardır. Ülkemizde 2 farklı alttür halinde mevcuttur: P. s. stellio: kuzey batı (ege), orta, güney ve güneydoğu Anadolu’da, P. s. daani: güney batı Anadolu’da yayılış göstermektedir.

    Bu beslenebilir doğadan yakalayın nasılsa ücretsiz demek değildir, doğadaki türleri lütfen rahatsız etmeyelim ancak internetteki bilgileri bir kaç farklı kaynaktan kontrol edelim, Bu tarz doğada denk geldiğiniz sıkıntısı olan ve ele geçirme imkanınız olan canlıları direk olarak bana iletebilirsiniz küçük bir hatırlatma olsun bu da...

    turkherptil.org'a görsel kullanımı için, sosyal sorumluluk içeren tavırları, ve muhteşem sorumluluk bilinçleri için teşekkür ederim.
    -


    Oldukça çeviktirler, ilk seçimleri kaçmak olsa da buna müsade etmez iseniz saldırmaktan ve et koparmaktan tereddüt etmeyeceklerdir!

  19. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Tarantula Türlerinden Başlangıç için En Uygunu   
    Beni takibinizle ve takdirinizle oldukça onore ediyorsunuz çok çok teşekkür ederim, elimden geldiğince canlı türü çeşitliliğini ve dekorasyonu artırmak niyetindeyim zaman ne gösterecek hep beraber göreceğiz,
    Sevgiler,
  20. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Mexican redknee tarantula (Brachypelma smithi)   
    Taban türlerinde başlangıç seviyesindeyim hocam ama doğası gereği baboonlar dediğim gibi fazlaca ilgi alanımda.
    Zira ısrıdıklarında sorun büyük oluyor sanırım değil mi ? çok etkili zehirleri var diye biliyorum ?
    http://surungenpazari.com/Ilanlar/baboon-orange-tarantula-disi-pterinochilus-murinus-1612
    Hatta www.surungenpazari.com 'da buldum rakam uygun gibi geldi bana pazarlıkla alınır galiba 100-150'ye ?
  21. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Crested Gecko (Correlophus ciliatus)   
    paylaşım için teşekkürler gerçekten güzel olmuş. Sanırım üretilmesi en kolay sürüngenlerden biriside geckolar değil mi ?
    Yavru almak isteyenler için bir rehberiniz olacak mı konu olarak ?
  22. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Corn Snake (Mısır Yılanı)   
    Hobiye merak sarıp yeni başlangıç yapacak olan kişilere muhakkak önerdiğim ilk canlı hem bakım kolay hemde saldırgan bir canlı değil.
    Başlangıç seviyesi olarak çok mantıklı bir canlı. Pinkylere bayılıyor   
  23. zgn liked bir konuya yazdı : by blue80s in Tarantula Türlerinden Başlangıç için En Uygunu   
    @zgn hocam gaza getirmek gibi anlaşılsın istemem fakat yazdığınız her şeyi heyecanla takip ediyorum okuyorum. Harika anlatım yapıyorsunuz. Bende ayrı bir ailenin ferdi olarak sizi kısmen anlayabiliyorum zor işler. Fakat sıfırdan kuruluma sevindim en çok çünkü her yaptığınız yeni gelişimi burada paylaşabilirsiniz bu durumdan en çok faydalanacak kilşiler biz takipçileriniz olacak konularınızın sanırım.
  24. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Tarantula Türlerinden Başlangıç için En Uygunu   
    İlk fırsatta eklemeye başlayacağım, şu ara pek ofiste olamıyorum, bir de kızım telefonumu düşürdü arka kamerada ve ekranda sorunum var ekipman desteğini halledeceğim, d90 markV vb makinalarım var lakin internet upload için çok uğraştırır capture et editle falan bir de upload için boyut düşürme format işleri hiç gözüm yemiyor, dediğim gibi ilk fırsatta! 





    *Çok kötü fotoğraflar ama canlıların bir kısmı burada..
     
  25. blue80s liked bir konuya yazdı : by zgn in Tarantula Türlerinden Başlangıç için En Uygunu   
    Evet doğrudur kesinlikle katılıyorum, şöyle bir durum var daha yeni boşandım ve biraz uzun ve sert geçti süreç kızım olduğundan çocuk velayetinde anlaşamadık bir sürü aksilik yaşandı, her neyse daha önce sahip olduğum tüm sistemler bir katakulli ile ortadan canlılarımla birlikte yok edildi eski eşim tarafından.. Bu sebeple hobiye deneyimli ancak sıfırdan başlayan bir konuma düştüm, şimdi herşeyi yeniden kuruyorum yeniden alıyorum anlayacağınız dekorasyona henüz tam manasıyla vaktim olmadı ancak büyük teraryum için kayalarım gelmeye başladı güncel fotoğraf paylaşacağım en kısa zamanda, canlıların doğal çevrelerindeki iklim ve bitki örtüsüne istinaden canlı bitkiler ve yan canlılar da ekleyeceğim tam bir ekosistem yaratmak amacım. Bu büyük teraryum ile ilgili planım da dubia kolonimin bir kısmını içine yerleştirerek teraryum içerisinde kendilerinin üreyerek avcı ve av dengesini kurmak.. Bakalım başarılı olabilecek miyim göreceğiz..