WILDARIUM'a HOŞ GELDİNİZ!

Türkiye'nin ilk ve tek en kapsamlı egzotik canlı ve botanik alan tasarım mimarı olan wildarium'a hoş geldiniz. Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt olduktan sonra giriş yaptığınızda, kendi içeriğinizi göndererek veya mevcut içeriklere cevap göndererek bu platforma katkıda buluna bileceksin. Profilini özelleştirebilir, ödül puanlarınızı içerik yazarak toplayabilirsiniz, diğer üyelerle kendi özel gelen kutunuz üzerinden iletişim kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz! Bu mesaj, oturum açtıktan sonra kaldırılacaktır.

forester

Üye
  • İçerik sayısı

    23
  • Katılım Tarihi

  • Son ziyaret

  • Days Won

    6

forester kullanıcısının paylaşımları

  1. Bir paludaryum vazgeçilmezi karasal bitkilerin atası olarak kabul edilen, eğreltiler ile birlikte çiçeksiz bitkileri oluşturan yosunlar bence çok özel türler, yaklaşık 11,500 saptanmış türü var ve latince Bryophyta olarak sınıflandırılıyorlar. Bir süre sadece yosunlardan oluşan küçük bir paludaryumda kurmuştum. Bütün kurulumlarında her türünü kullanmayı ve gelişimlerini izlemeyi çok severim. Küçük bir koleksiyona da sahibim. Paludaryumda kullanabileceklerimiz karasal ve su altı türleri olarak ikiye ayrılıyorlar. Sucul Yosunlarla Başlayabiliriz. Genel olarak paludaryumda kullanım için çok nem istediklerini söyleyebilirim. Ortam nemi düşükse emerste önce yaprak küçültüyorlar. Devamında büyümeyi durdurup kuruyorlar, nem yüksekse ve suya erişimleri varsa coşuyorlar. Özellikle dal vb ortamlara tutunup sarabiliyorlar. Akvaryumlarda sıklıkla kullanılan yosunlardan benim tecrübe edebildiğim 3 tür var. 1- Taxiphyllum barbieri (Java Moss) Çok sık kullanılan ve görüntüsü güzel bir tür, sık ve ipliksi bir görüntüsü var, ilk kurulumumda kayaları kaplamak için kullanmıştım, biraz yavaş büyüyor. Emerse çıkabiliyor ama çok nem istemekte 2- Vesicularia montagnei (Christmas Moss) Favori türüm gerek çam yapraklarını andıran görüntüsü gerekse emers ortama daha dayanıklı olması sebebiyle çok kullanıyorum. Su içinde üst üste ve sık gelişen görüntüsü çok hoşuma gidiyor. Emerste daha kısa yaprak çıkartıyor. Nem yüksekse hızlı gelişiyor. 3- Taxiphyllum sp. (Flame Moss) öncekilere nazaran çok daha zor ama sucul alanda çok güzel görüntüsü olan bir tür. Tabanda kullanınca yukarı doğru kıvrılarak uzuyor. Emers olarak birkaç deneme yaptım ancak başarılı olamadım. Genelde kuruyup kayboldular. Muhtemeldir ki en yüksek nem isteyen bir tür, zaten karasal ortamda sudaki efekti veremeyeceği içinde çok uğraşmadım. Su içinde gayet güzel. Bunlardan başka bir çok su yosunu türü bulunmakta, eminim kullanım olarak daha uygun türler vardır. Kendi adıma iki adet türü daha denemek istiyorum biri moss ball yapılan tür biri de pelia, Benim tecrübelerim bu kadarla sınırlı ilerde farklı türler edinirsem eklemeler yaparım Riccia içinde küçük bir de parantez açalım (Riccia fluitans bir yosun değil, su üstü bitkisi ancak görünüş olarak yosunlara çok benziyor. Su üstü bitkisi olması sebebiyle emers ortamda çok güzel ve hızlı gelişebiliyor. Zaman zaman taban bitkisi gibi kayaların üzerine misina ile sarılarak kullanılıyor. Bende denedim ama sarımdan kurtulup dağılıyorlar. Su yüzeyine çıkan taş kütük gibi objelerin üstünde kullanırsanız açık yeşil rengi ile çok dekoratif duruyor.) İkinci türler ise Kara Yosunları Doğada gölge ve serin nemli ortamlarda bol bol bulunabilen kara yosunlarının bir çok ortamda yaşayabilen çok fazla türü mevcut, biraz dikkatli bakınca yosun deyip geçtiğimiz bitkilerin aslında çok farklı türler olduğunu görebilirisiniz. Ben ne zaman doğaya çıksam az az değişik türlerinden örnekler toplarım. Şeffaf kapalı bir kapta yeteri kadar nem sağlanırsa uzun zaman bakabilir ve yetiştirebilirsiniz. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç küçük ayrıntısı var. İlk nokta yosunu topladığınız mecra olacaktır. Bazı yosunlar taşların üstünde, bazıları toprakta, bazıları çürümüş yaprak vb artıkların üstünde bazıları da ağaçların üstünde yetişirler. Yetiştiği yer ile kullanacağımız yerin aynı olmasına dikkat etmelisiniz. Ağaçtan aldığınız bir yosun parçasını toprakta uzun süreli yaşatamazsınız. Bu durum tersi içinde geçerli, Paludaryumda kullandığınız kütüğün üstüne yosun koymak istiyorsanız doğada ağaç üstünde yetişen bir tür bulmalısınız. Ben özellikle küçük dallar ve küçük taşları üzerindeki yosunları ile topluyorum. Tabanından ayırmıyorum. Diğer türleri ise dikkatlice köşelerinden en az zararla tabaka halinde sökmeye çalışıyorum. Topraktan söktüklerimi şeffaf kapta kumun üstünde, topraktan söktüklerimi ise yaprak veya humus veya sünger üzerinde uzun süre saklayabiliyorum. Sünger gözenekli havadar yapısı ve suyu emip iletmesi açısından çok kullanışlı bir medya büyük bir süngeri şeffaf kaba koyup altına biraz su ekleyip yosunu üstüne koyun ve kapağı kapayın uzun süre yeşil ve canlı kalacaktır. arada havalandırmayı unutmayın. Gelelim en can alıcı noktaya, bulduk sakladık ve paludaryuma ekledik. Nem ve sulamayı da eksik etmedik ama bir süre sonra sarardı ve bozuldu. Sebebi ne ? Tam olarak 3 sebebi var. Kullandığınız su, en önemli sebep bu yosunların kökleri olmadığı için suyu ve besin maddelerini yapraklarındaki gözeneklerinden alırlar. Siz kara yosununu kireçli, kimyasallı çeşme suyu ile sularsanız eninde sonunda o maddeler gözenekleri kapayıp ölüme sebep olacaklardır. Kullanmanız gereken yağmur suyu veya ro dediğimiz saf su dur. Saf su ile yosunlar uzun süre yaşayacaklardır. Havalandırma , doğadaki sürekli rüzgar ve havadar ortamdan söktüğünüz yosunu kapalı bir ortama koyduğunuzda üstünde mantar vb gelişimler hızlanır. Belli bir noktada yosuna zarar vermeye başlarlar. Bu yüzden paludaryumlarda küçük bir fan yardımı ile hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Bulunduğumuz İklim kuşağı, su sirkülasyon tamam uzun süre baktık gelişti ama bir noktada yine sarardı sebebi başlıkta belirtildi. Bulunduğumuz iklim kuşağındaki bitkiler dormancy denen dinlenme sürecine ihtiyaç duyuyorlar. Sürekli aynı sıcaklıktaki paludaryumlar ise duruma elverişli değiller. Yosunlarında fotosentez yapan bitkiler olduğunu unutmayın, gölgede yaşamaları ışık sevmedikleri anlamına gelmez sadece direk güneş ışığı zararlıdır. Ne kadar çok ışık olursa o kadar hızlı gelişirler. Doğadan toplayıp eve getirdiğimiz yosunların üstünde bir çok böcek ve mikroskobik canlı yaşamaktadır . yosun ile birlikte bunları da eve soktuğunuzu unutmayın. Bazı insanların yosuna alerjiside vardır. Yosunlar sporlar ile ürerler bu fotoğraftaki oluşumlar spordur. Yerini seven bir yosun bu duruma geçecektir. Yoğurt ile parçalanmış yosun bulamaç halinde sürülerek çoğaltma yöntemi var ancak kapalı ortamda önermiyorum çok kötü koku yapıyor. Son olarak özel bir yosun türünden bahsedeyim. Özellikle orkide ve etobur bitki yetiştirenlerin kullandığı spagnum yosunu, sucul alanlarda yetişen ve yetiştirilen bir tür. Saf suda bakılıyor. Düşük pha sahip kendi torf oluşumu var. Bir çok etobur bitki bunun üzerinde yetiştiriliyor. Kuru halde ve canlı olarak satılıyor. Epifit türler paludaryumlara bunlara sararak ekleniyor.
  2. Bromeliaceae familyası Türkçeleştirdiğimizde Ananasgiller olarak karşımıza çıkıyorlar… Marketlerde satılan ananasların yaprak kısımlarına dikkat ederseniz aynı bromeiladlar gibidir. Hatta bunları alıp yapraklarını kesip köklendirebilirsiniz. Bedavadan bir bromeliadınız olur. Aslen Güney Amerika ve Tropiklerde yayılmış bir çok türü vardır. Paludaryumların en gösterişli bitkileri diyebiliriz. Yüksek nem isteği, dayanıklı uzun ömürlü yaprakları, renk ve çiçekleriyle paludaryumların yıldızlarıdırlar. Özellikle dart frog kurbağa yetiştirenler bu bitkinin ortasındaki su birikintisinde üremesi sebebiyle çok rağbet etmekteler. İki ana grubu var diyebiliriz Birincisi TERRESTRIAL yaşamak için toprağa ihtiyaç duyan türleri, aşağıda listelediklerim ve bunlara benzer türleri ülkemizde sıklıkla bulunabilmekte. Neme oldukça dayanıklı ve seven, küçük saksılarda az miktarda toprakla yaşayabilmesi, gölgeye dayanıklı olmaları sebebiyle Paludaryumlara kolayca uyum sağlarlar. Ortalarında bulunan koninin içinde su olmasından hoşlanırlar. Üretimi çiçeklenme sonrası yandan sürgünler verir, bunları belli bir boya geldikten sonra ayırıp bitkinizi çoğaltabilirsiniz. Guzmania minör, Guzmania lingulata, Vriesea türleri, Aechmea fasciata ve Tillandsia cynea Ülkemizde sıklıkla bulunan türleri, ancak özellikle Vriesea türleri olmak üzere ticari satışı yapılan terrestrial bromeliadlar boyut olarak çok büyükler, küçük boyutlu paludaryumlar da güzel durmuyorlar. Zaman zaman guzmania’nın küçük varyeteleri gelmekte ben onları kullanıyorum. Ya da yandan yavru vermiş bir tane alıp, yavruyu ayırıp paludaryuma ekliyebilirsiniz. EPIPHYTIC topraksızda yaşayabilen türler ise ne yazık ki nadiren bulunabiliyor. Özellikle Neoregelia türü yabancı kurulumlarda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Toprağa ihtiyaç duymadığından özellikle dallara bir miktar spagnum yosunuyla tutturularak kullanılıyor. Boyut ve renk olarak çok çeşitliler. Minyatür türleri sıklıkla kullanılıyor. Bunlara ulaşmak zor ama ülkemizde hava bitkisi olarak geçen, epifit Tillandsia türlerine sıklıkla rastlanıyor. Bunlarda toprağa ihtiyaç duymuyorlar. Bir kökleri yok. Ancak kişisel tecrübelerime göre yüksek nemi sevmiyorlar. Sulama sonrası yüksek havalandırma gereksinimleri var. Kapalı ortamlarda bakımları biraz özen istiyor. kendi paludaryumuma eklediğim iki tanesini tatil dolayısıyla çürüttüm. Küçük boyutlu Neoregelia türlerine ulaşmak önümüzdeki süreçte hedeflerimden….
  3. Bromeliad bir brmeliad serasından hızlı tur... İzlemek için indir : http://www.dosyaupload.com/dcR2
  4. Teşekkür ederim... Genel olarak bakıldığında terrestrial bromeliadlar yaşatması ve üretmesi kolay türler aslında, uygun şartları sağladığınızda hızla çoğalabiliyorlar. bu sebeble de sıklıkla bulunuyorlar. epifit olanların üretimi için uygun ortamlar sağlamak gerekiyor. ve muhtemeldir ki iklim kontrollü ortamlar gerekecektir,şu anda bunun için uygun şartlara sahip değilim, ama ileride neden olmasın ?.. öncelik edinip huyunu suyunu çözmekte...
  5. Herkese Tekrar Merhaba… Paludaryum, Terraryum, Vivarium gibi kurulumlarda doğal ve gerçekçi olması için canlı bitkiler kullanılıyor. Bu konuda ülkemizde düzgün bir kaynak ne yazık ki yok ,aradığınızda karşınıza birkaç latince bitki ismi çıkıyor. Ama bunlarında ülkemizde bulunup bulunamadığına bakılmamış ve yetiştirme ile ilgili bir bilgi içermiyorlar. Özellikle fanuslara kurulan terraryumlar da sıkça kaktüs türleri ile suyu çok seven bitkilerin yan yana kullanılıp, kurulum anından çekilmiş gösterişli fotoğrafları görebilirsiniz. Eminim bu durum 1 aydan daha ileri gidemez, yüksek nem ve sulama kaktüsü, tam tersi de su seven bitkiyi öldürecektir. Zaman zaman Paludaryum, Terraryum, Vivariumlarda kullanılabilecek ve ülkemizde ulaşılabilecek bitkileri tanıtmak istiyorum. (yurtdışı forumlarında çok değişik ve güzel bitkilerle kurulmuş örnekler görebilirsiniz ancak bu bitkilere Türkiye’de rastlamak imkansıza yakın) Bu yazı buna giriş için genel kavramları ve teknik terimlerin açıklamalarını içeriyor. Bütün Dünya’da iç mekanda yetiştirilen, bizim salon bitkileri olarak adlandırdığımız bitkilerin kökeni tropik kuşak ülkeleridir. Bunun sebebi Tropikal iklimin yıllık ortalama sıcaklık 20°C dolayında, bol yağışlı, mevsimler arası ve gece gündüz sıcaklık farkları çok dar (4-5 c derece) olmasıdır. Bu ortam tropik kuşak dışında, evin içinde sağlanabildiğinden bu bitkiler sağlıklı olarak gelişebilirler. Evinizin salonunu düşünün 20c altında kombiler yanar. Gece gündüz ısı farkı korumalı ortam sebebiyle çok olmaz, ve ilgili bizler tarafından sürekli sulanırlar. Kısaca tropik ortamı biz onlara sunduğumuz sürece onlarda sağlıklı bir şekilde büyür ve gelişirler. Ülkemizde doğada yetişen bitkileri zaman zaman içeride yetiştirmeye çalıştıysanız bir süre sonra solmalar kurumalar yaşamışsınızdır. Bunun başlıca sebebi iklimdir. İklime uyum sağlamış bitkiler yazın büyür çiçeklenir gelişir, kışın ise dormancy denen uyku durumuna geçerler. Iç ortama alınmış bitki dormancye giremeyeceği için bir süre sonra bitkin düşüp ölmeye mahkumdur. Paludaryum, Terraryum, Vivariumlar genellikle yüksek nem içeren, içinde sulu bir kısım bulunan kapalı ortamlardır. Bu sebeple her tropik bitki de yetiştirmeye uygun değildir. Higrofit, higrofil özelliği olan yani suyu ve nemi seven bitkiler en uyumlu türlerdir. Hatta bir çok su altı bitkisi /akvaryum bitkisi kullanılabilir. Akvaryumlarda kullandığımız çoğu bitkinin doğal ortamları incelendiğinde yağmurun bol olduğu dönemlerde suyun altında, yağmurun az yağdığı kurak dönemlerde ise suyun üstünde yaşamlarını sürdürdükleri görülmektedir. Suyun altında yetiştiği dönemlere submers, suyun üzerinde yetiştiği dönemlere ise emers dönem denir. Son olarak bitkilerin yetiştiği ortamlarda Paludaryum, Terraryum, Vivariumlarda kullanımımızı etkiler. Genel olarak bitkiler kökleri ile toprağa tutunup oradan su ve besin elementlerini alırlar. Ancak her bitki toprağa ihtiyaç duymaz, yosun üstünde, kum veya taşa tutunarak çürümüş humus üstünde yetişen türler vardır. Epifit bitkiler ise toprağa hiç ihtiyaç durmazlar, Başka bir bitkiye tutunmuş, fakat asalak olmayan bitkilerdir. Bu girişten sonra ülkemizde kolayca bulunabilen aslında bir Akvaryum su üstü bitkisi olan Hydrocotyle türleri ile başlayabiliriz. Bir güney Amerika türü olan Hydrocotyle leucocephala aslında su üstü bitkisidir. Zaman zaman akvaryumlarda tabana sabitlenerek kullanılmak istense de yeni sürgünler hep yukarı doğru çıkacaklardır. Yaprakları su üstünde kalır ve tüm yüzeyi kaplayabilir. Bu sebeple karasal ortamda yeterli nem sağlanırsa çok güzel bir sarmaşık halini alacaktır. Toprağa ihtiyacı yoktur, ancak toprak varsa kök salacaktır. Işığa doğru hızla gelişir. Emers ortamda biraz arsız bir türdür. Sık budama gerekir, gövdesinden çıkan köklerle her yere yapışabilir. Küçük beyaz çiçeklerini sık sık açar , Kendi Paludaryumumda arka planı kaplamak için kullandığım ve kullanmaktan zevk aldığım bir tür. Nem konusunda çok dayanıklır. kendi paludaryumumdan firar etmeye çalışan bir parçası Hydrocotyle tripartita (sp. "Japan") Hydrocotyle leucocephala göre daha küçük yapraklı ve sık büyüyen bir türü,
  6. Herkese merhaba… 2015 yılı ağustos ayından bu güne aşağıda ilk kurulum fotoğraflarını gördüğünüz paludaryuma sahibim bu süre zarfında kurulum sonrası yaşadığım teknik sorunları ve özellikle ülkemizde bulunabilen (benim Ankara’da ulaşabildiğim) ve paludaryum şartlarını uyum sağlayabilen bitkilerin gelişimlerini kendi tecrübelerime dayanarak anlatmaya çalışacağım. Paludaryum kurmak isteyenlere yol gösterici olur sanırım.Siyah yazılar ilk kurulumda tanıtım için yazdığım yazılar, kırmızılar ise arada geçen zamandaki görüşlerimdir. Tank: 70x35x25 standart akvaryum, Dik pozisyonda duruyor, öne 25 cm yükseliğinde cam takıldı. ( boyutlarım özellikle önden görünen en olarak çok dar, o zamanın şartlarında bunu sokabilmiştik eve !!! şimdi 60x60x45 veya 60x90x45 oranlarının daha uygun olacağını düşünüyorum. Su kısmı ile kara kısmının ölçeği görsellik açısından önemli 1/3 su 2/3 kara ölçeği en uygun kombinasyon bence ) Sürgülü sistem kaydırmalı tek parça ön kapak (camı delmek zor geldiğinden böyle yapmıştım, istediğim ölçülerde cama cam menteşede bulamadım. Tek parça cam olması dolayısıyla arada küçük bir boşluk oluyor. Önceleri korkmuştum nem sorunu yaşarmıyım diye ancak bu durumun havalandırma açısından olumlu olduğu kanaatindeyim) Su Miktarı : Yaklaşık 20 lt (su miktarım oran ve görüntü olarak yeterli gelse de istediğim balık türlerini kaldıracak hacimde değil, üstteki ölçülerde sanırım 50 lt yi geçer ve daha uygun olur. Şelaleye su devirdaimi taşın arkasına saklı iç filtre kafa motoru ile sağlanıyor. ( motoru saklamak görüntü açısından güzel, temizlik açısından zorlayıcı oldu.su devir daim aşamasında alt kısma çok fazla miktarda toprak ve artık taşıyor bu sebeple motoru sık sık temizlemek gerekiyor. Bu anlamda takıp çıkartma için bir sistem yapılması gerekli, su çizgisini üstünden arka camı delip dış filtre kullanmak Görüntü/Temizlik ve Kullanım açısından daha mantıklı) Arkaplan tamamen siyah strafor üzerinde herhangi bir kaplama yok. Daha önce yaptığım derz dolgu kaplamalı paludaryumda çatlama sorunları yaşadığım ve paludaryumu bitki kaplama ağırlıklı düşündüğüm için böyle yaptım. (bu bilinçli bir tercihti hiç sorun yaşamadım, bitki yoğun olduğu için strafor görünmemekte, sadece kat kat straforları güzel yapıştırmamışım aradan su kaçışı oluyor, dere kısmına kaplama veya iyi yapıştırma yapabilirmişim) Işıklandırma: 1 adet T8 grolight, 1adet T8 beyaz, 2 adet Led ampul (üst kısımda özel kapak içinde)/(şu anda 30 w led + 3 w uv + su kısımı için için 5630 Barled, Boyutlarım sebebiyle grolux floyu verimli kullanamadım ama kullanmak isterdim. Zamanla 30 w slim led projektöre döndüm, daha kompakt ve etkili, tepeden su kısmına etkili ışık geçirmekte zorlandım, mercekli led bağladım bir ara ancak ışığa doğru hızla büyüyen bitkiler araya girip ışığı kesti bende su çizgisine bar led takviyesi yaptım. Daha profesyonel sistemlerle bitkilerde farklar yaratılabilir, ışıklandırma maddi imkan meselesi, ışık fazla veya az olunca bitkiler ışığa uzuyor veya genişlemeye geçiyorlar, ben boyutlarım sebebiyle bunu istemiyordum. Yerlerinde mutlu olsunlar yeter Havalandırma: 1 adet 5v pc fanı günde 4 defa 15 dk çalışıyor (üst kısımda özel kapak içinde)( zaman içinde 1 defaya indirdim sebebi de ön kapak camı sürgülü olduğu için bir miktar boşluk var buda havalandırmaya gereksinimi azalttı. Sulama : Günde 2 defa 1/2 dakika 2 adet sisleme nozülden otomatik yağmur suyu spreyleme (üst kısımda özel kapak içinde) olabilecek en uygun fiyatlı yağmurlama sistemi Tofaş silecek suyu motoruna bağlı iki adet sisleme nozülü var damlacık boyutum biraz iri daha ince olsa iyi olabilirdi. Ama bu durumda yağmur efekti yaratıyor. Su kısmımda bir gider olmadığı için iki kere az miktarlı taşma yaşadım. Mobilya hafif kabardı .Motorun şelaleye çektiği suyu durunca salmasından kaynaklıydı. Artık su seviyesi ayarını biliyorum.) Sisleme Ultrasonik nem makinası ile günde 15 dakika (başlarda sürekli kullandım, görselliği çok güzel, mobilyanın altından kalın hortumla en üstten buhar verildi. Hortumun kıvrım yerlerinde su birikmesi oluyor buhar akışını kesebiliyor. Dikkatli olmak gerek . Canlılar: Hayaller Bişir/ gerçekler Betta (daha ilk kurarken aklımdaki balık senegal bişiriydi çünkü suyun büyük bir bölümü karanlıkta kalıyor. Bu balıkta görmediği için çok uygundu, ancak malum su miktarım çok azdı. Hızlı büyüyen bir balık diye araştırmıştım(aslında çokta hızlı büyümüyormuş) yine de eziyet etmek istemedim. (Petshopta benim hacmimde 10 tanesi bir arada yaşıyorlar) İlk bettamı uzun süre yaşattım. Şelaleye su taşıyan hortumun arasından girip sıkışarak ölmüştü arkada, ondan sonra bu kısmı dikkatlice kapattım. İkinci bettam hala yaşıyor. Motor bazı alanlarda bettayı rahatsız edecek kadar Hızlı olsa da saklanma alanları olduğu için sorun yaşamıyor. Bir ara oğlumun iki adet japonunu atmıştık onlarda çok sevmişti bütün su üstü bitkilerimi yediler o ayrı konu) İlk kurulumda 5 adet elma salyangozum vardı.( İnanılmaz sevdiler defalarca yavru aldım. Bir ara yan cam tamamen salyangoz yumurtası ile doluydu. zamanla azalttım.) Bitkiler: Anubias barteri ( rizomları su içinde yaprakların yarısı su dışında çok iyi uyum sağlayıp büyüdüler (az ışık almalarına rağmen su altı yaprakları yosun tutuyor, arada çıkartıp temizlemek gerekiyor.) Hydrocotyle leucocephala (Hem sucul hem de karasal ortamda kullanıldı) Paludaryum için inanılmaz güzel bir bitki kısa sürede adapte olup hızla büyüyor.sık sık budama istiyor, 15 günlük yaz tatilinde bütün her yeri sarıp dışarı taşmıştı) Hydrocotyle Tripartita – Sp. Japan (leucocephala nın yaprak boyutunun büyük olması sebebiyle bunu ekledim aynı gelişimi alırsam zamanla buna döneceğim) Java moss (Su altındaki taşa sarma amacım vardı, ancak istediğim gelişmeyi gösteremedi ışıksızlıktan ) Vesicularia montagnei (Christmas Moss) (su kara birleşimini çok güzel sardı, emerse çıkmakta zorlanıyor) Java fern (Su ile kara birleşiminde, emers ortama beklediğim kadar iyi adapte olamadı, gerilemedi ama çoğalmadı da ) Lemna minör (pistia daha uygun su mercimeğinin görüntüsünü çok sevmeme rağmen ölünce sararan ve arsız bir tür) Pistia stratiotes (Kontrolu kolay bir su üstü bitkisi zaman zaman uzun kök oluşumu ile su altı görüntüsü çok güzel oluyor) Cyprus alternifolius (uzaması ve boyutları sebebiyle çıkarıldı. Üstü açık olmayan sistemlerde kullanılmasını tavsiye etmem.) Nepenthes ventrata (Etobur bitki, kırmızı sürahi kapanları bu bitkiye ait) kapalı alanda ve led ışıkla yeni çıkan sürahilerin boyu küçüldü. Paludaryumu kurma amacımdı, nemi bulunca hızla büyüdü. İki kere budadım. Bir keredeana bitkiyi tamamen çıkartıp yavruları bıraktım) Nepenthes tobiaca (Etobur bitki, Alt tarafta küçük olan yeni dal ve s,ürahi oluşturmaya başladı) (Gelişimi iyi idi küçük boyutu sebebiyle uygundu ancak çoğaltmak amacıyla paludaryumdan çıkartıldı) Guzmania lingulata (kapalı ortamda çiçek açtıramadım ama çoğaltmayı başardım vazgeçilmezlerimden) Tillandsia cynea (kapalı ortamda çiçek açtıramadım) Helxine soleirolii (arap saçı) hızlı ve kontrolsüz yayılıyor, sürekli budama istemekte ,yakın zamanda bunun yerine cuba bitkisine geçtim daha uygun ve benzer görünüşte) Moss (3 farklı çeşit kara yosunu, 1 adette sucul yosun )( kara yosunları görsellik olarak çok yakışmakla birlikte, sabit sıcaklık sebebiyle dormancy girmemekten belli bir süre sonra kararıyorlar)uyum sağlatabildiğim 2 tür oldu) Fern Eğrelti (2 adet farklı tür yabani eğreltiyi adapte edebildim Adiantum raddianum görüntüsünü çok sevdiğim bir tür, ve yeni keşfettiğim küçük bir eğrelti) lichenes 2 farklı tür liken (gelişimleri iç acıcı değil hızla karardılar) (Bitkiler konusunda geçen zaman zarfında genel olarak küçülmeye gittim diyebilirim. Daha küçük yapraklıları, daha az yayılanları gibi , isteyipte bulamadığım bitkiler oldu ficus pimula ve mini orkideler gibi zamanla bulursam eklerim) şimdilik bu kadar... Teşekkürler... Fotoğraf yüklemek ile sorun yaşıyorum, çözülürse daha yükleyebilrim..
  7. En ucuz DIY yağmurlama sistemi Paludaryum kurulumlarında yağmur çok kullanılan bir efekt, hazır bir çok sistem alınabilir ama ucuz ve kolay nasıl yaparım derseniz cevabı aşağıda… Öncelikle Bu kullandığım motor ve haznesi (isterseniz ayrı tek motor alıp daha büyük bir bidona da takılabilir) ( Renault silecek suyu motoru 2 lt hazneli motor 20 TL haznesiz tek motor 10 TL) araç yedek parçacılarında bol miktarda ve çeşitte bulunuyor. 12 volt ile çalışıyor. Bir adaptör almanız gerekiyor. Bu motorlar aşağıdaki sisleme ve sprinkler için yeterli basınca ulaşabiliyorlar, akvaryum kafa motorları basınç konusunda yetersizler. Su arıma aletlerinde kullanılan motorlarda kullanılabilir. Ancak başlıkta da dediğimiz gibi en ucuz sistem bu, Bu motorların tek kötü özelliği sesleri, biraz sesli çalışıyorlar ancak kısa süreli çalıştırdığımdan sorun olmuyor. silecek suyu motorları uzun süre çalışmaya uygun değiller o yüzden ben 1 dk çalıştırıyorum, yetmez ise aralıklı olarak 1’er dakika çalıştırıyorum. Yani tek seferde 5-10 dakika çalıştırmıyorum. Zaten piyasadaki zaman saatleri de 1 dk dan az tetikleme yapmıyor. Gardena marka sisleme ucu yapı marketlerde var (5 tanesi 10 TL) ben 2 tanesini kullanıyorum boyut olarak küçük olması ve yağmur efektine en yakın etkiyi bununla alıyorum. damlacık boyutu küçük olsun isterseniz bu veya aşağıdaki sprinkte kullanılabilir mikro sisleme sprinki daha geniş alana sisleme yapabiliyor. ( ben etoburlar bitkiler için bunu kullanıyorum) burada motorun basınç özelliği devreye giriyor Basınç arttıkça damla boyutu küçülüyor sise yaklaşıyor. ve akvaryum dünyasının vazgeçilmezi zaman saati , haftanın her günü bir dakika akşam bir dakika sabah bir dakika olacak şekilde ayarlı dijital olması önemli mekanikler en az 15 dakika çalışabiliyor. dijitaller 1 dakika son olarak ta bir miktar hortum... toplamda ortalama 100 TL gibi bir rakama tam otomatik yağmurlama sisteminiz hazır…. 2 yıla yakındır kullandığım en küçük bir sorun yaratmamış denenmiş bir sistemdir....
  8. Timer bu işin kalbi, mekaniklerde en az 15 dakika ,dijitallerde ise en az 1 dakika süre ayarlanabiliyor. aslında dijital zaman saatleri yeterli gibi gözükse de benim gibi su litresi az olan ortamlarda 1 dakika bile çok gelebiliyor. bu durumda basit sn ayarlı on off rölelerini dijital zaman saatlerine ile kombine kullanmak veya biraz paraya kıyıp yukardaki gibi özel rölelerden almak gerekiyor. http://www.entes.com.tr adresinde bu işle ilgili güzel çözümler mevcut,
  9. Video linktedir.
  10. daha önce çektiğim bir videoyu buldum Youtube'ta iyi seyirler
  11. ilerleyen zamanlarda kullanılabilecek bitkilerle ilgili geniş bilgiler vermek gibi bir planım var zaman ayırabilirsem...
  12. ilerleyen zamanlarda kullanılabilecek bitkilerle ilgili geniş bilgiler vermek gibi bir planım var zaman ayırabilirsem...
  13. Daha çok endüstriyel makinalarda kullanılan on off çalışan röle on veya off süresi ayrı ayrı saniyenin 100 de biri hassasiyete kadar ayar yapabiliyor ancak diğerleri gibi hafta gün ayarı yok çalış ve çalışma var... bende başka bir iş için vardı o iş bitince bunu bağladım.
  14. böyle bir aletle saniye hassasiyetle tetikleme yapabilirsiniz.
  15. Teşekkür ederim ilk konuda da bahsettiğim gibi bir süredir bu paludaryumu ve içindeki canlıları yaşatmaya calışıyorum. Bu konuda tecrübelerimi paylaşabileceğim en uygun ortamlardan biri burası , bilginin paylaştıkça büyüyeceğini düşünüyorum. Elimden geldiğince ve zaman bulabildikçe paylaşmaya devam edeceğim . Dijital saatlere en Az 1 dakika hassasiyetle çalışıyor daha az saniye süreli ayarlama için özel zaman saatleri var.
  16. Teşekkür ederim en kısa sürede çekip eklemeyi denerim . Bizimki basit ama küçük alanlarda iş gören bir sistem, sadece bitkiler için kullanılabilir. ancak işin içine hayvanlar girince ve sistem büyüyünce sizinki gibi profesyonel sistemler her zaman daha kullanışlı olacaktır. Detayları merakla bekliyoruz.
  17. Teşekkürler soruları bir kaç gün önce telefondan yanıtlamıştım aslında ama bilgisayardan göremiyorum. Tekrar yazıyım ... 1 bende grolüx T8 ile başladım ama boyutları sebebiyle led'e döndüm. led daha kompakt ve kullanışlı 2 çok çeşitli küçük bıoyutlu epifit türleri var ama bulması çok zor, olanlarda genelde büyük türler. hava bitkilerine bakabilirsiniz onlar bulunabiliyor. ben eklemiştim bir ara amam yağmurlamanın altına denk geldiği için çürüdü 3 Bitki sağlığı için hava sirkülasyonu dolayısıyla fan gerekli mümkünse kullanın, durgun hava bitkilerde mantara yol açıyor 4 karasal alanda yok bir ara dart froglara niyetlenmiştim ama bakım sorunları özellikle canlı yem nedeniyle cesaret edemedim.
  18. Teşekkürler... Memlekette kırmızı gözlü olmasa da yerli yeşil ağaç kurbalarından bulmuştum bir çift ama kıyıp getiremedim beslemesi sorun olur diye,
  19. Teşekkürler.. Hata verdi yüklemek isterken boyutlarıda küçük aslında fotoğrafların 2-3 denemeden sonra bunları yükleyebildim . Daha fAzla ekletmedi